Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, doğum izinlerinin artırılması ve işçi-memur ayrımının kaldırılması ile ilgili önemli bir açıklama yaptı. Bakan Işıkhan, aile-iş-yaşam dengesinin korunması amacıyla bu yönde adımlar atılacağını belirterek, Nüfus Politikaları Kurulu’nda bu konunun ele alındığını duyurdu. Yeni düzenlemeler, hem doğum izni sürelerinin artırılmasını hem de işçi ve memur arasında uygulanan farklılıkların ortadan kaldırılmasını hedefliyor.
Aile-İş-Yaşam Dengesini Sağlamak İçin Yeni Adımlar
Bakan Işıkhan, Türkiye’deki doğum oranlarındaki düşüşe dikkat çekerek, bu sorunun çözülmesi için atılacak adımların önemine değindi. Aileyi destekleyici politikaların, toplumun geleceği için kritik olduğunu vurgulayan Işıkhan, doğum izinlerinin artırılması gerektiğini ve mevcut izin sürelerinin eşitlenmesi gerektiğini belirtti. İzin sürelerinin artırılması ve işçi-memur arasındaki farkın giderilmesi için hükümetin çalışmaları sürüyor.
Eşit Doğum İzni Süresi Planı
Hâlihazırda, memur babalar için 10 gün doğum izni verilirken, işçi babalar sadece 5 gün izin hakkına sahip. Bu durum uzun süredir eşitlenmesi talep edilen bir konu haline gelmişti. Bakan Işıkhan, mevcut düzenlemede yapılacak değişiklikle hem işçi hem de memur babalar için eşit doğum izni süresinin sağlanması yönünde çalışmalar başlatıldığını açıkladı. Bu değişiklik, aile politikaları çerçevesinde önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yeni Düzenlemenin Aileye Katkısı
Yeni düzenlemenin hayata geçirilmesiyle, ebeveynlerin doğum sonrası süreçte daha fazla vakit geçirebilmelerisağlanacak. Ayrıca, bu değişiklik iş-yaşam dengesi konusunda önemli bir katkı sağlayacak. Ailelerin, çocuklarının ilk dönemlerinde birlikte daha fazla vakit geçirmesi, ebeveynlerin iş ve aile hayatını daha iyi dengelemelerine yardımcı olacak.
Gelecekteki Planlar ve Detaylar
Yeni düzenlemeyle ilgili detayların yakın bir zamanda netleşmesi bekleniyor. Hükûmet, aile-iş-yaşam dengesini koruyacak politikaları geliştirmek ve toplumun geleceği için doğum oranlarını artırmayı hedefliyor. Bu adım, sadece ebeveynler için değil, tüm toplum için önemli bir kazanım olarak görülüyor.