Yargıtay 12. Ceza Dairesi, icra takibi için bir kişiyi telefonla 7 kez arayıp 9 mesaj gönderen avukata, “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan verilen adli para cezasını hukuka uygun bularak onadı. Bu karar, avukatların alacak tahsili için yaptıkları aramalarla ilgili önemli bir emsal teşkil ediyor.
Olayın Detayları
İstanbul’da görev yapan bir avukat, 2017 yılında bir borçluya, icra takibi ve haciz işlemleri için 3 aylık bir süre içinde toplamda 7 kez telefonla ulaşmış ve 9 kez mesaj göndermişti. İlgili kişi, bu yoğun iletişimin huzurunu bozduğunu belirterek şikayette bulundu.
Şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, avukat hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 123. maddesinde yer alan “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan dava açıldı. Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi, avukata 2.250 lira adli para cezası verilmesine karar verdi. Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da onaylandı.
Avukatın İtirazı ve Yargıtay Kararı
Avukat, verilen cezaya itiraz ederek, benzer bir durumun yalnızca disiplin soruşturması kapsamında ele alınması gerektiğini, alacak tahsili için yapılan aramaların suç oluşturmayacağını ve yaptığı aramaların özel bir kastla gerçekleştirilmediğini savundu. Ancak, Yargıtay 12. Ceza Dairesi yaptığı inceleme sonucunda, avukatın mahkumiyet kararını hukuka uygun buldu ve cezayı onadı.
Huzur Bozma Suçu ve Cezası
Yargıtay, avukatın alacak tahsili için yaptığı bu tür aramalar ve mesajların, karşı tarafın huzurunu bozarak “huzur ve sükununu bozma” suçunu oluşturduğunu vurguladı. Dairenin kararında, yargılama sürecinin kanuna uygun olduğu, suç vasfı ve yaptırımların doğru belirlendiği belirtilerek, mahkumiyet kararının hukuka aykırı olmadığı ifade edildi.
Emsal Niteliğinde Bir Karar
Bu karar, avukatların alacak tahsili amacıyla yaptığı iletişimlerin sınırlarını çizen önemli bir örnek teşkil ediyor. İcra takibi ve haciz işlemleri gibi durumlarda, borçlu tarafın huzurunu bozacak yoğun iletişimlerin cezai sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.