Varis olarak bilinen venöz yetmezlik, artık cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, kapalı bir yöntemle tedavi edilebiliyor. Minimal invaziv endovenöz lazer tedavisi, hastaya hem daha az ağrı hem de daha hızlı iyileşme süreci sunuyor. Bu yenilikçi yöntemle, varis problemi yaşayan hastalar aynı gün içinde ayağa kalkabiliyor.
Venöz Yetmezlik: Görsel Rahatsızlıktan Kronik Soruna
Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Koray Akkan, varisin yalnızca estetik bir sorun olmadığını, aslında kronik toplardamar hastalığı olduğunu vurguladı. Bacaklarda şişme, renk değişikliği, gece krampları, ağrı ve yanma gibi belirtilerle kendini gösteren venöz yetmezlik, zamanında tedavi edilmediğinde venöz ülser gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Dünya genelinde yaygın olarak görülen bu rahatsızlık, özellikle hareketsiz yaşam tarzı olan bireylerde daha sık görülüyor. ABD’de yetişkinlerin %10 ila %35’inin kronik venöz yetmezlik sorunu yaşadığı, 65 yaş üzerindeki bireylerin %4’ünde ise venöz ülser geliştiği biliniyor.
Lazer Tedavisiyle Cerrahiye Gerek Kalmıyor
Prof. Dr. Akkan, tedaviye dair şu bilgileri verdi:
“Minimal invaziv endovenöz lazer tedavisi, günümüzde bacak varislerinin yönetiminde en etkili yöntemlerden biri haline geldi. Geleneksel cerrahiye kıyasla daha az komplikasyon içeriyor. Hastalar daha az ağrı hissediyor ve işe dönüş süreleri çok daha kısa oluyor.”
Endovenöz lazer ya da radyofrekans ablasyon yöntemleri, bilimsel çalışmalarda cerrahiyle benzer başarı oranlarına sahip. Ancak lazer tedavisinde yara enfeksiyonu, hematom gibi yan etkiler çok daha düşük düzeyde seyrediyor.
Yaşam Kalitesi Artıyor, İş Gücü Kaybı Azalıyor
Varis, yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir yaşam kalitesi meselesi. Uzun süre ayakta kalmak zorunda olan bireylerde daha sık ortaya çıkan bu durum, özellikle çalışma hayatında verimliliği doğrudan etkiliyor. Lazer tedavisi, kişilerin hem fiziksel görünümünü hem de yaşam konforunu büyük ölçüde iyileştiriyor.
Akkan, “Kronik venöz yetmezlik, tedavi edilmediğinde sakatlığa kadar varabilir. Bu yüzden yeni teknolojilerin sağlık sistemine entegrasyonu çok önemli,” diyerek bu yöntemin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.