TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında, ‘Zincirleme şekilde yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla hazırlanan iddianame, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianame, söz konusu kişilerin 13 Şubat tarihindeki Dernek Genel Kurulu toplantısında yaptıkları konuşmalar nedeniyle 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle hazırlandı. Bu iddialar, her iki ismin de gerçeğe aykırı bilgi yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işledikleri yönünde.
İddianame Neden Hazırlandı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, 13 Şubat tarihindeki TÜSİAD Genel Kurulutoplantısında yapılan konuşmalar sonrasında başlatıldı. Orhan Turan ve Ömer Aras, kendilerine yanıltıcı bilgiler verildiği ve basından öğrendikleri bilgileri halk arasında dezenformasyon oluşturacak şekilde yaydıkları iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Polis eşliğinde evlerinden alınan ve ifadeleri alınan Turan ve Aras hakkında, yurt dışına çıkış yasağıkonuldu.
Konuşmalarında Neler Söylenmişti?
Turan ve Aras, Türkiye’nin güvenliği, kamu düzeni ve sağlığı gibi hassas konulara ilişkin yanlı ve yanıltıcı ifadeler kullandıkları öne sürülüyor. Bu ifadelerin, kamu barışını bozabilecek şekilde endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla söylendiği iddia ediliyor. Aras ve Turan ise yaptıkları konuşmalarda, Türkiye’nin ekonomik geleceği ve toplumun genel hassasiyetleri üzerine vurgu yaptıklarını belirttiler. Aras, konuşmasının amacının Türkiye ekonomisinin kalkınması için neler yapılması gerektiğini anlatmak olduğunu savundu. Turan ise, konuşmalarında Ticaret Bakanı ile yurt dışına çıktığını ve adresinin belli olduğunu söyledi.
Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
İddianamenin kabul edilmesinin ardından, Orhan Turan ve Ömer Aras, 20 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacaklar. Bu dava, hem iş dünyası hem de medya camiasında büyük bir yankı uyandırmış durumda. Hakkında suçlama bulunan her iki isim de, konuşmalarındaki niyetlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etse de, konu hakkında somut delillerin bulunduğu belirtiliyor.
İddianameyi kabul eden mahkeme, Orhan Turan ve Ömer Aras’ın yapmış oldukları yanıltıcı paylaşımlar nedeniyle kamuyu yanıltmaya teşebbüs ettikleri kanaatine vardı. Bu süreç, yargılamanın neticesine göre, önemli bir örnek teşkil edebilir.