ABD’de Trump yönetiminin iş başı yapmasıyla dünya genelinde belirsizliklere açık bir dönem başladı. Bu belirsizlikler, piyasalar üzerinde büyük bir olumsuz etki yarattı. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, bu durumu analiz ederken, özellikle hatalı ekonomi politikaları ve belirsizlik faktörlerinin yatırım iştahını nasıl yok ettiğini vurguluyor.
Yatırım İştahının Düşmanı: Hatalı Politikalar ve Belirsizlik
Yatırım iştahını olumsuz etkileyen iki ana faktör vardır: hatalı ekonomi politikaları ve belirsizlik. Bu iki faktörün birleşmesi, ekonomilerde ciddi tıkanıklıklar yaratır. Birçok yatırımcı, belirsiz bir ortamda yatırım yapmaktan kaçınır, harcamalar ertelenir ve yatırımlar minimuma indirilir. Bu durum, ekonomilerde resesyon riskini artırır. Trump’ın ekonomi politikalarının ve dış politika yaklaşımının, ABD’nin ekonomisine de benzer şekilde yansıması, piyasaları karamsar bir tabloyla karşı karşıya bırakıyor.
Trump Yönetimi ve Ekonomi Politikaları
Trump’ın ekonomi politikaları şu dört başlıkta özetlenebilir:
- Tarifeler: Gümrük vergilerinin artırılması, iç üretimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak ABD gibi büyük bir ekonominin bu tür bir adım atarak içeriye kapanması, uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
- Göçmen Politikası: Trump, göçmenleri kısıtlamak ve iş gücünü daraltmak konusunda sert adımlar atıyor. Bu da özellikle teknoloji ve diğer sektörlerde iş gücü sıkıntısına yol açabilir.
- Bütçe Disiplini: Hükümet harcamalarının azalması ve vergi indirimleri, kısa vadede büyümeyi canlandırma etkisi yaratmayacak.
- Deregülasyon: Mevcut düzenlemeleri gevşetmeye yönelik adımlar atılıyor, ancak bu değişikliklerin kapsamı hala belirsiz.
Trump’ın Ekonomik Vaadleri ve Düşen Beklentiler
Trump’ın vaatleri, kısa vadede enflasyon artışı ve büyüme yavaşlaması gibi olumsuz etkiler yaratabilir. Gümrük tarifeleri gibi önlemler, sadece iç üretimi değil, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerini de sekteye uğratabilir. Özellikle üretim maliyetlerini artırarak firmaları daha zor durumda bırakır. Ford CEO’su Jim Farley’nin de belirttiği gibi, “Tarifeler ABD sanayiinde büyük bir delik açar” ifadeleri bu gerçeği ortaya koyuyor.
Piyasaların Tepkisi ve Trump’ın Tutarsızlıkları
Trump, genellikle çok sert ve değişken bir tutum sergiliyor. Özellikle dış politikada ve ekonomi politikalarında sürekli değişen kararlar, belirsizlik yaratıyor. Bu da piyasalarda büyük bir karamsarlığa yol açıyor. Trump’ın Biden dönemine yönelik uygulamaları değiştirme ve karşı hamleler yapma arzusu, çok sayıda çelişki doğuruyor. Hem vergi indirimlerivaat ederken, aynı zamanda Chips Act gibi önceki teşvikleri geri çekmesi, piyasaların Trump’a güven duymasını zorlaştırıyor.
ABD Ekonomisindeki Resesyon Riski ve Küresel Etkileri
ABD ekonomisinde yaşanacak bir resesyon, dünya ekonomisinde de derin etkilere yol açar. ABD’nin dünyanın en büyük ithalatçısı olması, bu durumu küresel ticareti olumsuz etkileyen bir faktör haline getiriyor. Özellikle ticaret ortakları(Meksika, Kanada, Çin, Almanya gibi) üzerinde büyük bir baskı oluşturacaktır. Bu durumda, bu ülkelerin de ithalat talepleri düşer, bu da özellikle Türkiye gibi dışa bağımlı ekonomiler için ikinci dereceden olumsuz etkiler yaratabilir.
Türkiye için Olası Fırsatlar
Ancak, her olumsuz gelişme mutlaka bir fırsat yaratır. ABD ekonomisindeki durgunluk, emtia ve petrol fiyatlarını düşürebilir. Bu da petrol ithalatçısı ülkeler için avantajlı olabilir. Ayrıca, Avrupa’nın ABD ile olan bağlarını zayıflatması ve Türkiye ile ilişkilerini güçlendirme çabaları, Türkiye’nin ekonomik ilişkilerde güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olabilir. Bu durum, Türkiye’nin ticaret ve yatırımlarını artırarak ekonomik büyümesini pekiştirebilir.