DEM Parti heyeti, 3. kez İmralı Adası‘na gerçekleştirdiği ziyaretin ardından, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan‘ın çağrılarını duyurdu. Ziyaretin ardından İstanbul’a dönen heyet, Taksim’de düzenlediği basın toplantısında, Öcalan‘ın önemli açıklamalarını kamuoyu ile paylaştı.
İmralı’dan Gelen Çağrı: Barış ve Silah Bırakma
Heyette bulunan Sırrı Süreyya Önder, basın toplantısında yaptığı açıklamada, İmralı‘dan gelen barış çağrısını vurguladı. “Kışın bitip baharın geleceği şu günlerde umudu yeşertmeye gittik. Filiz kütükten kuvvetlidir, barış filizini, barış umudunu yeşertmeye gittik” diyen Önder, ziyaretin amacının ülke genelinde barış ve kardeşlik ruhunu güçlendirmek olduğunu belirtti. Bu açıklamalarla birlikte, DEM Parti heyeti, ülke genelinde Türk ve Kürt halklarının bir arada barış içinde yaşama iradesini ortaya koydu.
Öcalan’dan Silah Bırakma Çağrısı
Abdullah Öcalan ise İmralı’da DEM Parti heyetiyle gerçekleştirdiği görüşmede, PKK‘ya önemli bir çağrı yaptı. Öcalan, “Silah bırakma çağrısı yapıyorum. Tüm gruplar silahlarını bırakmalı, PKK kendisini lağvetmeli” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu çağrıyı, Pervin Buldan Türkçe, Ahmet Türk ise Kürtçe olarak okudu.
Öcalan’ın bu çağrısı, PKK‘nın silahlı mücadeleyi sonlandırarak, örgütü feshetmesini talep ediyordu. DEM Parti heyetinin İstanbul’a dönüşüyle birlikte, bu açıklama halkla paylaşıldı ve Van ile Diyarbakır‘da dev ekranlardan halka duyuruldu. Ayrıca, açıklama uluslararası kamuoyuna İngilizce ve Arapça olarak da servis edildi.
DEM Parti’nin Açıklamaları ve Kamuoyuna Yansıması
DEM Parti heyetinin bu ziyaret ve açıklamaları, Türkiye’nin mevcut siyasi ortamında büyük yankı uyandırdı. Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı, özellikle PKK‘nın geleceği ve Türkiye‘deki barış süreci için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Heyetin, barışa olan inançlarını her fırsatta dile getirmesi ve kardeşlik ruhu vurgusu yapması, partinin ülke genelinde daha fazla dikkat çekmesini sağladı.
DEM Parti Heyetinin Duyurduğu Barış Umudu
Heyet, açıklamalarıyla sadece Türkiye‘deki iç dinamiklere değil, dünya genelindeki kamuoyuna da mesaj verdi. İmralı‘da gerçekleştirilen bu görüşmeler, barış adına atılacak adımların zeminini oluşturmayı amaçlıyor. Öcalan‘ın çağrısının, Türkiye’deki barış sürecine yeni bir yön vereceği öngörülüyor.
Teröristbaşı Öcalan’ın Çağrısının Tamamı
“PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.
Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.
Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.
Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.”