Türkiye, son günlerde hem siyasi hem de ekonomik anlamda kritik gelişmeler yaşıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, ülke genelinde tansiyonu yükseltti. Siyasi krizin tetiklediği bu süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) devreye girdi. Açıklanan yeni kararla birlikte, Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz (NDF) işlemleri resmen başladı.
Bu adım, döviz piyasasında son günlerde artan dalgalanmalara karşı atılmış somut bir müdahale olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda piyasadaki panik havasının da önüne geçmeyi hedefliyor.
Liradaki Düşüşe Karşı Acil Önlem
İmamoğlu kararı sonrası başlayan protestoların ardından yatırımcı güveni hızla zedelendi. Bu durum, Türk Lirası üzerinde baskı oluşturdu. Lira, sadece birkaç işlem gününde yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti. Wall Street yatırımcıları Türkiye’den çekilirken, uluslararası medya bu gelişmeleri yakın takibe aldı.
Böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın adımı, sadece teknik bir araç değil; aynı zamanda güven verici bir mesaj niteliği taşıyor. Döviz kuru üzerindeki kontrolü sağlamak ve lirayı istikrara kavuşturmak için bu müdahale kritik görülüyor.
NDF Ne Anlama Geliyor, Neden Şimdi Uygulandı?
NDF (Non-Deliverable Forward) işlemleri, piyasadaki döviz kuru beklentilerini yönetmeye yarayan vadeli sözleşmelerdir. Bu sistemde fiziki döviz teslimatı yapılmaz. Vade sonunda TL bazında uzlaşma sağlanır. Böylece döviz rezervleri harcanmadan piyasa yönlendirilmiş olur.
TCMB, bu adımla hem rezervlerini korumayı hem de spekülasyon kaynaklı oynaklığı azaltmayı amaçlıyor. Ekonomistler, bu tür enstrümanların kısa vadede etkili sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Merkez Bankası’nın bu müdahalesi, ekonomik belirsizlik ortamında önemli bir yönlendirme aracı olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki süreçte hem siyasi gelişmeler hem de döviz cephesindeki değişim yakından izlenecek.