Türkiye, son yıllarda terörle mücadelesinde önemli bir aşamaya gelerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde başlatılan “Terörsüz Türkiye” hedefiyle büyük bir toplumsal seferberlik başlatmıştır. Ekonomi ve sosyal hayatın temel taşlarını oluşturan sivil toplum kuruluşları, bu hedefi benimsediğini ve tam anlamıyla desteklediğini açıklayarak sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesi için gerekli katkıyı sunmaya kararlıdır.
“Terörsüz Türkiye” Hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” vizyonunu 27 Kasım’da düzenlediği AK Parti Grup toplantısında duyurmuş ve bu hedefin toplumun her kesimi için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtmiştir. Erdoğan, Türkiye’de Türkler ve Kürtler arasında örülmeye çalışılan terör duvarını yıkıp atmayı amaçladıklarını, evlatlara terörsüz, şiddetsiz ve silaha dayalı siyasetten arındırılmış bir Türkiye bırakmayı vaat etmiştir. Cumhur İttifakı’nın bu hedefe ulaşmak için omuz omuza vereceğini vurgulamıştır.
Sivil Toplum Kuruluşlarından Yoğun Destek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından sonra, Türkiye’deki çeşitli sivil toplum kuruluşları, yazılı açıklamalarla bu hedefi desteklemiş ve süreç boyunca gereken katkıyı sağlamayı taahhüt etmişlerdir. MÜSİAD, HAK-İŞ, ASKON, TÜGVA, DEİK ve İHH gibi önemli kuruluşlar, bu sürecin başarısı için el birliğiyle çalışacaklarını açıklamıştır.
MÜSİAD: Ekonomik ve Sosyal Kalkınma İçin Kritik Bir Adım
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, “Terörsüz Türkiye” hedefinin sadece güvenlik için değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtmiştir. Asmalı, bu sürecin Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık yolunda önemli bir kilometre taşı olduğunu ve millî üretimi destekleyen projelerle ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini ifade etmiştir. Asmalı, “Terörden arındırılmış bir Türkiye, güçlü bir ekonomi ve aydınlık bir gelecek demektir” diyerek, tüm iş dünyasını bu hedefe katkı sağlamaya davet etmiştir.
HAK-İŞ: Toplumsal Barış ve Birlik İçin Kararlılık
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da bu tarihi adımı son derece önemli bulduklarını ifade ederek, Türkiye’nin birliği ve toplumsal barışının sağlanması için verilen bu mücadeleyi desteklediklerini dile getirmiştir. Arslan, “Terörsüz Türkiye” için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini belirterek, bu süreci sabote etmek isteyenlere karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmiştir. Toplumun tüm kesimleriyle el birliği içinde hareket edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
ASKON: Devrim Niteliğinde Bir Çağrı
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmanın, sadece Türkiye için değil, bölgesel barış ve huzur için de çok büyük bir öneme sahip olduğunu belirtmiştir. Bölgedeki terörün sadece kaos yaratmak isteyen güçlerin işine yaradığını ifade eden Aydın, Türkiye’nin terörle mücadelede attığı adımların devrim niteliğinde olduğunu ve bu sürecin toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacağını ifade etmiştir.
TÜGVA: Gençliğin Geleceği İçin Kararlı Duruş
TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, gençler adına bu sürecin desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Beşinci, terör örgütlerinin Türkiye’nin birliğini hedef alarak gerçekleştirdiği saldırıların sona ermesiyle birlikte, gençliğin daha umutlu bir geleceğe adım atacağını belirtmiştir. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki sürecin, terörle mücadelede tarihî bir eşik olduğunu ifade etmiştir.
DEİK: Küresel Konumun Güçlenmesi İçin İleriye Dönük Bir Adım
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, terörün Türkiye için uzun yıllardır bir güvenlik sorunu ve ekonomik engel oluşturduğunu belirterek, “Terörsüz Türkiye” sürecinin, yalnızca Türkiye’nin iç barışını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da kritik bir adım olduğunu ifade etmiştir. Olpak, Türkiye’nin küresel ekonomik konumunu güçlendirecek olan bu sürecin iş dünyası tarafından da tam destek bulması gerektiğini vurgulamıştır.
İHH: Barış İçin Ortak Çaba
İHH İnsani Yardım Vakfı da “Terörsüz Türkiye ve Bölge” için atılan adımları desteklediğini açıklamıştır. İHH, yıllardır Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terörün olumsuz etkileriyle mücadele etmiş ve Kürt meselesinin çözümü için çeşitli çalışmalar yapmıştır. Vakıf, toplumsal barışın sağlanması ve çözüm odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi için tüm kesimlerin çaba göstermesi gerektiğini ifade etmiştir.