Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM’de görüşülen Siber Güvenlik Kanunu Teklifi ile ilgili ciddi eleştirilerde bulundu. Özdağ, kanun teklifinin ifade özgürlüğüne ağır bir darbe vurduğunu ve dijital alandaki özgürlükleri hedef aldığını belirtti. Özdağ’a göre, iktidar bu düzenleme ile “güvenlik” adı altında vatandaşların özel hayatına müdahale etme yetkisini sınırsız hale getirmeyi amaçlıyor.
Siber Güvenlik Kanunu’nun Otoriterleşmeye Hizmet Etmesi
Selçuk Özdağ, düzenlemeyi “Orwellizm Yasası” olarak nitelendirerek, hükümetin otoriterleşme yönünde önemli bir adım attığını ifade etti. Özdağ, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin daha önceki dezenformasyon düzenlemeleriyle ve RTÜK yetkilerinin genişletilmesiyle birlikte, ifade özgürlüğü ve bireysel haklar açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
“Bu yasa, güvenlik adı altında, halkı susturmak ve muhalif sesleri sindirmek amacı taşıyor. Burada asıl amaç, halkı denetlemek ve dijital alandaki özgürlükleri sınırlamaktır” diyen Özdağ, dijital özgürlüklerin tehdit altında olduğunu açıkladı.
Dijital Alandaki Özgürlükler Hedef Alınıyor
Özdağ, söz konusu düzenlemenin kişisel verilerin korunması gibi önemli hakları hiçe sayarak devletin geniş çaplı bir gözetim mekanizması kurmasına zemin hazırladığını belirtti. “Bu yasa ile internet kullanıcılarının verileritoplanabilecek, kişisel mahremiyete keyfi müdahaleler yapılabilecektir” diyen Özdağ, önceki yasaların basına sansür uygularken, bu düzenlemenin bireylerin dijital alanlardaki özgürlüklerini hedef aldığını ifade etti.
Özdağ, dijital ortamda devletin etkisinin arttığını ve insanların özel hayatlarının izlenebilir hale geldiğini belirterek, bunun büyük bir gizlilik ihlali olduğunu söyledi.
Yetkilerin Suistimale Açık Olması
Özdağ, düzenlemenin belirsiz ve subjektif kavramlar içermesi nedeniyle, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu belirtti. “Kritik altyapı” ve “kritik kamu hizmeti” gibi belirsiz kavramların, yasaların kötüye kullanılmasına ve hukuksuz uygulamalara yol açabileceğini belirten Özdağ, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığı bir ortamda, bu yetkilerin nasıl suistimale edileceğini herkesin bildiğini söyledi.
Sınırsız Erişim Yetkisi ve Dijital Materyallere El Koyma
Özdağ, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin özellikle Siber Güvenlik Başkanlığı’na sınırsız erişim yetkisi tanıdığını ve dijital materyallere hâkim kararı olmadan el konulabileceğini vurguladı. Bu durumun, ifade özgürlüğünü tamamen yok saymak amacıyla kullanıldığını belirten Özdağ, kanunun, internet ortamını baskı altına alma aracı olarak kullanılmak istendiğini ifade etti.
Otoriterleşmeye Karşı Durma Çağrısı
Son olarak, Özdağ, otoriter sistemlerin bir günde kurulamayacağını belirterek, halkın buna alıştırılarak inşa edilmeye çalışıldığını ancak Türkiye’nin buna izin vermeyeceğini belirtti. Kamuoyunu ve milletvekillerini bu düzenlemeye karşı durmaya çağıran Özdağ, demokratik değerlerin korunması gerektiğini vurguladı.