Ozempic ve benzeri GLP-1 ilaçları, son üç yılda hem tıpta hem de kültürde büyük yankı uyandırdı. Zayıflama etkisiyle gündeme gelen bu ilaçlar, artık yalnızca diyabet tedavisinde değil, kilo kontrolü için de yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak bu yaygınlık, özellikle yeme bozukluklarıyla mücadele eden bireyler açısından ciddi riskler barındırıyor.
GLP-1’ler Yeme Bozukluklarını Tetikleyebilir mi?
GLP-1 ilaçları, vücuttaki doğal hormonları taklit ederek insülin üretimini artırıyor ve mide boşalmasını yavaşlatıyor. Bu da doygunluk hissini uzatarak kişinin daha az yemesine neden oluyor. Ancak bu mekanizma, anoreksiya veya bulimia gibi kısıtlayıcı yeme bozuklukları olan bireyler için oldukça tehlikeli olabilir.
Psikiyatrist Dr. Kimberly Dennis, bu ilaçların yeme bozuklukları için “roket yakıtı” olabileceğini söylüyor. Florida Eyalet Üniversitesi’nden psikolog Pamela Keel ise, “Beslenme eksikliği yaşayan bir kişinin daha fazla kilo vermesine yardımcı olmak tıbbi bir etik değildir” diyor. Ayrıca mide boşalmasını yavaşlatan etkisi, bazı bireylerde kusma davranışlarını kolaylaştırabilir.
Tele-sağlık Platformları Endişe Yaratıyor
GLP-1 ilaçlarının kolay erişilebilir hale gelmesi, endişeleri daha da büyütüyor. Online platformlardan birkaç tıkla doktora görünmeden ilaç almak mümkün. Bu durum, özellikle yeme bozukluğu geçmişi olan bireyler için riskli bir tablo oluşturuyor.
Binge Eating Bozukluğunda Umut Var mı?
Çelişkili şekilde, bu ilaçlar bazı bireyler için umut da taşıyor. Özellikle binge eating disorder (aşırı yeme bozukluğu) yaşayanlar için GLP-1 ilaçlarının faydalı olabileceğine dair ilk bulgular umut verici. Uzmanlara göre, bu bireylerde GLP-1 hormonunun doğal salınımı zayıf. Bu ilaçlar ise dengeyi yeniden kurarak aşırı yeme dürtülerini azaltabilir.
Gerçek Hikâyeler: Çaresizlik ve Çelişki
Avustralya’dan Lily, önce anoreksiya, sonra aşırı yeme ile mücadele etti. Tip 1 diyabet tanısı aldıktan sonra Ozempic kullanmaya başladı. Ancak bu ilaç, geçmişteki yeme bozukluğunu yeniden tetikledi. Tereddütlerine rağmen ilaçla devam eden Lily, psikiyatr ve diyetisyen desteğiyle kontrolü yeniden kazandı. Ama hâlâ “Bu, vücuduma yaptığım en kafa karıştırıcı şeydi” diyor.
ABD’de yaşayan hemşire Megan ise, yıllarca yaşadığı binge-purging döngüsünü GLP-1 ile kırdığını söylüyor. “Sorunun irade değil, biyolojik bir durum olduğunu anladım” diyor. Şimdi daha az kendini suçladığını ve bedenine daha nazik davrandığını ekliyor.
Toplumsal Baskı ve İlaçlarla Gelen Kontrol Hissi
Toplumsal zayıflık takıntısı, bu ilaçların popülerliğini körüklüyor. Uzmanlar, bu durumun beden olumlama hareketine zarar verdiğini savunuyor. Stanford Üniversitesi’nden Dr. Debra Safer’a göre, kontrol ve utanç, yeme bozukluklarının temelinde yer alıyor. GLP-1’ler bu hisleri tetikleyebilir.
Chicago’dan Morgan, yıllar süren terapi sonrası Health at Every Size yaklaşımını benimsemişti. Ancak sonunda Wegovy kullanmaya başladı. Bunu “değerlerine ihanet” gibi hissettiğini söylese de, eklem ağrılarının ve yeme takıntılarının azalmasıyla rahatladığını belirtiyor.
Fayda ve Risk Arasında İnce Bir Çizgi
GLP-1 ilaçları yeme bozukluğu geçmişi olan bireylerde titizlikle kullanılmalı. Harvard’lı doktor Chika Anekwe, bu ilaçların “her vaka özelinde değerlendirilmesi gerektiğini” söylüyor. Bazı durumlarda fayda riskten ağır basabilir. Ancak uzmanlar uyarıyor: Yeme bozuklukları teşhis edilmiş bireylerde bu ilaçlar özenle ve dikkatle kullanılmalı.