Zafer Partisi, Genel Başkanı Ümit Özdağ‘ın tutukluluğu sürerken beklenmedik bir krizle karşı karşıya kaldı. Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Jülide Sarıkaya, Özdağ hakkındaki iddianamenin hazırlandığını açıklamıştı. Ancak bu açıklama hem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Özdağ’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla yalanlandı. Gelen tepkiler üzerine Sarıkaya, özür dileyerek görevinden istifa etti.
“Hukuki Bilgi Eksikliğiyle Açıklama Yapıldı”
Sarıkaya’nın yaptığı açıklama üzerine ilk yalanlama Başsavcılıktan geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda dolaşan “iddianame hazır” bilgisinin gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Ardından Ümit Özdağ’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Bir Genel İdare Kurulu üyemiz hukuki bilgi eksikliğiyle yanlış açıklama yapmıştır. Avukatlarımız, soruşturma dosyasına tüm bilgi ve belgelerin girdiğini, artık dosyanın tamamlandığını ve bir karar aşamasına gelindiğini bildirmiştir” denildi.
Sarıkaya: “Üzgünüm, Görevimden Ayrılıyorum”
Tepkilerin büyümesi üzerine Jülide Sarıkaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla hem kamuoyundan hem de Zafer Partililerden özür diledi. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ başta olmak üzere tüm kamuoyundan ve Zafer Partililerden özür dilerim. Bu hatamdan dolayı GİK üyeliğimden istifamı Sayın Genel Başkanımızın takdirlerine sunuyorum.”
Sarıkaya’nın bu kararı, partideki krizlerin ne denli hassas bir noktaya ulaştığını gösterdi. Özellikle Ümit Özdağ’ın cezaevinde bulunduğu bir dönemde yaşanan bilgi kirliliği, partideki iç iletişim sorunlarını da gündeme taşıdı.
Soruşturma Sürerken İddialar Tartışılıyor
Ümit Özdağ, yaklaşık 76 gündür Silivri Marmara Cezaevi‘nde tutuklu bulunuyor. Hakkındaki suçlamalar ve sürecin nasıl ilerleyeceği ise belirsizliğini koruyor. Avukatları, soruşturmanın teknik olarak tamamlandığını ve artık bir karar aşamasına gelindiğini belirtse de resmî iddianame henüz hazırlanmış değil.
Bu gelişmeler, Zafer Partisi’nin hem siyasi hem de kurumsal yapısını test eden bir sürece işaret ediyor. Partiden gelen çelişkili açıklamalar, kamuoyunda güven zedelenmesine yol açarken, Özdağ’ın tutukluluğunun gölgesinde siyasal tartışmaları daha da hararetlendiriyor.