Pankreas kanseri tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme yaşanıyor! Yapılan yeni araştırmalara göre, kişiselleştirilmiş mRNA aşıları, bağışıklık sistemini kanserle savaşan bir makineye dönüştürerek olumlu sonuçlar vermeye başladı.
Pankreas Kanseri: En Ölümcül Kanser Türlerinden Biri
Pankreas kanseri, teşhis konulan hastaların yalnızca %13’ünün beş yıldan fazla yaşamasıyla en ölümcül kanser türlerinden biri olarak kabul ediliyor.
- Vakaların %90’ı ileri evrede teşhis ediliyor.
- Kanser hücreleri erken yayılma eğiliminde olduğu için belirtiler genellikle çok geç ortaya çıkıyor.
- Erken teşhis için etkili bir tarama yöntemi bulunmadığından, tedavi seçenekleri oldukça sınırlı.
Bu nedenle, bilim insanları bağışıklık sistemini kanserle savaşmaya yönlendiren yeni nesil mRNA aşılarıyla umut ışığı yakmayı hedefliyor.
mRNA Aşıları: Bağışıklık Sistemini Kanserle Savaşmaya Programlıyor
Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden Dr. Vinod Balachandran, pankreas kanseri için mevcut tedavi yöntemlerinin sağ kalım oranını yalnızca %10 seviyesinde tutabildiğini, ancak mRNA aşılarının bu oranı artırabileceğini belirtti.
Aslında, mRNA teknolojisi COVID-19 pandemisi öncesinde kanser tedavisinde kullanılmak üzere geliştiriliyordu. Bu yöntem, bağışıklık sistemine kanser hücrelerini tanımayı ve saldırmayı öğreterek vücudu adeta bir kanser savaşçısına dönüştürüyor.
Deney Sonuçları: Kişiselleştirilmiş Aşılar Kanserle Mücadelede Ne Kadar Etkili?
Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, ameliyat edilebilir pankreas kanseri olan 16 hasta üzerinde klinik bir deney yapıldı. Pankreas kanseri hastalarının yalnızca %20’si cerrahi müdahaleye uygun olduğundan, bu çalışma oldukça önemli bir adımdı.
📌 Uygulanan Yöntem:
✔ Hastaların tümörleri cerrahi operasyonla çıkarıldı.
✔ Tümörlerden alınan genetik materyal kullanılarak kişiselleştirilmiş mRNA aşıları üretildi.
✔ Aşılar, bağışıklık sistemini kanser hücrelerini hedef alması için eğitmek amacıyla hastalara uygulandı.
📌 Deneyin En Dikkat Çekici Sonuçları:
- Hastaların %50’si (8 kişi) aşıya olumlu yanıt verdi ve bağışıklık sistemleri, kanser hücrelerine saldıran T hücreleri üretmeye başladı.
- Diğer %50’lik grup (8 kişi) ise aşıya yanıt vermedi. Bu durum, her hastanın bağışıklık sisteminin aynı şekilde çalışmadığını ve kişiselleştirilmiş tedaviye duyulan ihtiyacı gösteriyor.
T Hücrelerinin Kanserle Mücadelede Rolü
Kanser aşılarının başarısı, T hücrelerinin kanser hücrelerini tanıyıp yok edebilmesine ve uzun süre aktif kalmasına bağlı.
Bilim insanları, aşıya olumlu yanıt veren hastalarda bu bağışıklık hücrelerinin ortalama sekiz yıl boyunca etkili olabileceğini tahmin ediyor. Daha da önemlisi, T hücrelerinin %20’sinin onlarca yıl boyunca hayatta kalabileceği ve işlev görebileceği düşünülüyor.
Bu keşif, mRNA tabanlı kanser aşılarının sadece pankreas kanseri değil, birçok ölümcül kanser türü için de uzun vadeli bir bağışıklık sağlayabileceğini gösteriyor.