Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yayımladığı 2025 Türkiye Ekonomik Görünüm Raporu ile dikkat çeken uyarılarda bulundu. Rapora göre Türkiye, son on yılın en hızlı büyüyen OECD ülkelerinden biri olmasına rağmen, bu büyümenin sürdürülebilirliği ciddi risk altında.
Geleneksel Büyüme Kaynakları Artık Yetersiz
OECD, Türkiye’nin uzun süredir faktör birikimine dayalı büyüme modeliyle ilerlediğini ancak bunun artık yetersiz olduğunu açıkladı.
“Türkiye artık geleneksel büyüme kaynaklarına güvenemez,” ifadeleriyle yapılan uyarı, yapısal dönüşüm ihtiyacının aciliyetini vurguladı.
Makroekonomik istikrarın sürdürülmesi ve kapsamlı yapısal reformlar olmadan büyümenin kalıcı olamayacağı belirtildi.
Büyüme Geriledi, Riskler Arttı
Verilere göre Türkiye ekonomisi 2022’de %5,3, 2023’te %5,1 oranında büyüme gösterdi. Ancak 2024’te bu oran %3,2’ye, 2025’te ise %3,1’e gerileyecek. Bu düşüşün nedeni olarak iç talepteki daralma, kamu harcamalarının kısılması ve sıkı para politikaları gösterildi.
Enflasyon Düşüyor, Para Politikası Sıkı Kalmalı
Raporda, enflasyonun 2024 sonunda %58,5, 2025 sonunda ise %31,4 olmasının beklendiği açıklandı. OECD, Merkez Bankası’nın politikalarına destek verirken şu tavsiyeyi yaptı:
“Para politikası, enflasyon hedefi doğrultusunda sıkı kalmaya devam etmelidir.”
Kamu Harcamaları ve Vergi Reformu Gerekli
OECD’ye göre Türkiye’de kamu harcamalarının verimliliği artırılmalı, vergi sistemi sadeleştirilmeli. Özellikle KDV gelirlerinin potansiyelin altında kaldığı vurgulanırken, mali yapının yeniden dağıtım etkisinin sınırlı olduğu belirtildi.
Kadınların İş Gücüne Katılımı Düşük
Raporda kadın istihdamı konusuna da geniş yer verildi. Türkiye, hâlâ OECD ortalamasının oldukça gerisinde. Erken çocukluk eğitiminin güçlendirilmesi, eşit ebeveyn izinleri ve esnek çalışma modelleri önerildi.
Yeşil Dönüşümde Gecikme Tehlikesi
OECD, Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşmakta yavaş kaldığını belirtti.
“Karbon fiyatlandırması, kömürden çıkış ve yenilenebilir enerji yatırımları hızlandırılmalıdır,” denildi.
Türkiye’de emisyonların kişi başına düşük olsa da hızla arttığına dikkat çekildi. 2053 net sıfır hedefine ulaşmak için çevre politikalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yenilikçilik Performansı Zayıf
Rapora göre Türkiye’nin yenilikçilik düzeyi OECD ortalamasının altında.
Sadece şirketlerin üçte biri 2018-2020 döneminde yenilik yaptığını bildirirken, bu oran OECD ortalamasında yarıya yakın. Üniversite-sanayi işbirliği zayıf, eğitim sisteminde ise iş gücü ihtiyaçlarına uygunluk sorunları yaşanıyor.
Depremin Ekonomiye Etkisi Büyük
6 Şubat 2023 depremlerinin ekonomik etkileri de raporda yer aldı. Toplam maliyetin GSYH’nin %9’una ulaştığı belirtilirken, yalnızca 2023 yılında deprem kaynaklı kamu harcamalarının GSYH’nin %3,6’sını oluşturduğu ifade edildi.