Abdullah Öcalan’ın terör örgütü PKK’ya yönelik yaptığı ‘silah bırakma’ ve ‘örgütü feshetme’ çağrısı, hem Türkiye hem de dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Öcalan’ın açıklamaları, özellikle Almanya, ABD ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi gibi uluslararası aktörler tarafından olumlu bir adım olarak değerlendirildi.
Almanya ve Avrupa’dan Gelen İlk Tepkiler
Öcalan’ın çağrısının ardından ilk açıklamayı Almanya Dışişleri Bakanlığı yaptı. Bakanlık, Öcalan’ın PKK ve bağlı gruplarına yönelik fesih çağrısını “tarihi bir fırsat” olarak nitelendirerek, bu gelişmenin Türkiye için önemli bir adımolacağını vurguladı. Açıklamada, “Bu çağrı, on binlerce insanın hayatına mal olan ve yıllardır süren terör sarmalını kırmak için tarihi bir fırsat sunuyor” denildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) ve diğer Avrupa ülkeleri de benzer şekilde, barış ve **çözüm sürecine katkı sağlayabilecek bu çağrıyı olumlu bir gelişme olarak yorumladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden Destek
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, Öcalan’ın çağrısını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Barzani, PKK’yı bu çağrıyı uygulamaya davet ederek, “Elbette ki, silah ve şiddetle değil, daha iyi sonuçların ve kazanımların elde edileceği barışçıl, medeni ve demokratik mücadelenin zamanıdır” dedi. Ayrıca, Barzani, bu sürecin başarısı için Kürdistan Bölgesi olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduklarını belirtti.
ABD’den ‘Önemli Bir Gelişme’ Değerlendirmesi
ABD hükümeti de bu gelişmeyi önemli bir adım olarak değerlendirdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, “Bu gelişme, Türk müttefiklerimizin kuzeydoğu Suriye’deki DEAŞ karşıtı ortaklarıyla ilgili endişelerini gidermeye yardımcı olabilir” şeklinde bir açıklama yaptı. Hughes, ayrıca bu adımın, barış sürecine katkı sağlayacağını ve bölgesel huzuru pekiştireceğini belirtti.
Türkiye’nin Barış ve Çözüm Yolu
Türkiye’de ise bu çağrının, barış ve demokratik çözüm sürecine ivme kazandırması umuluyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin bu süreçteki rolü övgüyle anılıyor. Barış sürecinin daha geniş bir politik katılım ile ilerlemesi gerektiği vurgulanıyor.