Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), Kovid-19’u pandemi olarak ilan etmesinin üzerinden 5 yıl geçti. Salgının etkileri, hala toplum ve küresel ekonomi üzerinde derin izler bırakıyor. Kovid-19, ekonomilerin işleyişini tersine çevirirken, kamu, sağlık, finans, sanayi, tarım ve dış ticaret gibi tüm sektörlerde önemli değişikliklere yol açtı.
Ekonomik Dönüşüm ve Enflasyonist Baskılar
Salgının başlangıcında, büyük ekonomilerde faiz oranları sıfıra yaklaşırken, talepteki beklenmedik güçlü toparlanma ve arz kısıtlamaları, 2021’in ikinci yarısında enflasyonist baskıları tetikledi. Bu durum, küresel ekonomide 10 yıllardır görülen en agresif parasal sıkılaştırmaya yol açtı. 2022’nin başında, Kovid-19’a hazırlıksız yakalanan merkez bankaları hızla faiz oranlarını artırarak, para arzını ve likiditeyi daraltmaya başladı. Bu, gelişmekte olan ekonomilerde de yankı buldu. Çoğu büyük ekonomi, işsizlik oranlarını önemli ölçüde artırmadan enflasyonu düşürmeye çalıştı. Ancak iki yıl süren faiz artışlarının ardından, merkez bankaları geçen yıl kademeli bir şekilde parasal gevşemeye yöneldi.
Küresel Kamu Borcu Rekor Seviyelere Ulaştı
Salgını kontrol altına almak için devletler, rekor seviyede borçlanmak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’na göre, küresel kamu borcu 2020’de ilk kez 80 trilyon doları aştı. Bu borç, 2023’te 97 trilyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Küresel borç miktarı, 2020’de 33 trilyon dolar artarak 292,6 trilyon dolara çıktı ve 2021’de bu rakam 303 trilyon dolara yükseldi.
İş Gücü Piyasası ve Tedarik Zincirleri Üzerindeki Etkiler
Salgın dönemi, iş gücü piyasalarını ve tedarik zincirlerini önemli ölçüde etkiledi. Uzaktan çalışma ve dijital ödemelerdeki artış, yeni bir ekonomik düzene yol açtı. Tüketici davranışları da büyük ölçüde değişti. Bu değişimlerin sonucu olarak, küresel ekonomiler yeniden şekillendi ve birçok sektörde kalıcı değişiklikler meydana geldi.
Seyahat ve Eğlence Alışkanlıklarındaki Değişim
Kovid-19 salgını, seyahat ve eğlence alışkanlıklarını köklü şekilde değiştirdi. İnsanlar daha az seyahat etmeye ve dışarıda yemek yemeye başladılar. Londra’da metro ve otobüs kullanan yolcu sayısı, salgın öncesine göre günde yaklaşık bir milyon daha az oldu. Hava yolu sektörü, salgın sırasında büyük kayıplar yaşarken, 2020’de 175 milyar dolarlık bir zarar kaydedildi. Ancak aşılama kampanyalarının başarıya ulaşmasıyla birlikte, uçak seyahatleri yeniden artmaya başladı. IATA, 2024 yılı itibarıyla hava yolu sektörünün 2019’daki seviyelere döneceğini tahmin ediyor.
Dijitalleşme ve Uzaktan Çalışma İvme Kazandı
Karantina sürecinde uygulanan uzaktan çalışma, birçok sektörde ve ülkede kalıcı hale geldi. Ofis boşluk oranları, uzaktan ve esnek çalışma modeli nedeniyle rekor seviyelere yükseldi. Ayrıca, e-ticaret sektörü, salgın döneminde hızla büyüdü. Dijital ödemeler ve online alışverişler, 2020’den itibaren artış gösterdi ve bu artış hâlâ devam ediyor.
Salgın sırasında bazı şirketler önemli kazançlar elde etti, ancak bazı büyük çaplı sorunlar ve kripto borsası FTX’in çöküşü gibi sarsıcı olaylar sektörü etkiledi. Ancak buna rağmen, yatırımcılar risklerini azaltmak için yeni fırsatlar aramaya devam etti. Örneğin, Bitcoin’in değeri, Aralık 2019’dan bu yana yüzde 1200’den fazla arttı.
Küresel Ekonomide Süregelen Zorluklar
Salgının ardından küresel ekonomi, yeni normlara uyum sağlamak zorunda kaldı. Ancak, salgın sonrası toparlanma süreci tam anlamıyla tamamlanabilmiş değil. Borçlar, enflasyon ve faiz oranlarındaki dalgalanma, hükümetler ve merkez bankaları için büyük bir zorluk olmaya devam ediyor. Seyahat, eğlence ve tüketici harcamalarındaki değişiklikler de ekonomik etkileri genişletiyor.
Kovid-19’un etkileri, hem ekonomik hem de toplumsal düzeyde uzun vadeli bir değişim sürecine işaret ediyor. Bu değişimler, küresel ekonomi ve toplumlar üzerinde kalıcı izler bırakacak gibi görünüyor.