Türk siyasetinin ve milliyetçi hareketin öncülerinden Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997’de hayatını kaybetmişti. Vefatının 28. yılında, hem siyasi mirası hem de fikirleriyle anılıyor. Ülkücü hareketin kurucusu ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) efsanevi lideri olan Türkeş, Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde derin izler bıraktı.
Kıbrıs’ta Başlayan Bir Hayat
25 Kasım 1917’de Lefkoşa’da dünyaya gelen Alparslan Türkeş, Kayseri Pınarbaşı kökenli bir ailenin çocuğuydu. Asıl adı Ali Arslan olan Türkeş, orta öğrenim yıllarında öğretmeni tarafından “Sultan Alpaslan’a denk bir yiğit Türk ol” diyerek Alparslan ismini aldı. 1933’te ailesiyle İstanbul’a taşınan Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi’ne kaydoldu. Ardından Harp Okulu’nu ve Harp Akademisi’ni başarıyla tamamladı.
Askeri Kariyer ve 27 Mayıs Darbesi
Türkeş, 1950’li yıllarda ABD’de askeri eğitim aldı, NATO’da görev yaptı ve nükleer alanda uzmanlık eğitimi gördü. 27 Mayıs 1960 darbesinde, radyodan bildiriyi okuyan isim olarak öne çıktı. Darbe sonrası Milli Birlik Komitesi içinde yer aldı, ancak fikir ayrılıkları nedeniyle “ondörtler” olarak bilinen grupla birlikte yurt dışına sürgün edildi.
Sürgünden Siyasete: MHP’nin Kuruluşu
1963’te yurda dönen Türkeş, kısa bir süre sonra Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne (CKMP) katıldı. 1965 yılında CKMP Genel Başkanı oldu. 1969’da partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi, amblem ise üç hilal oldu. Aynı yıl Türkeş, Adana milletvekili olarak parlamentoya girdi.
Dokuz Işık ve Ülkücü Gençlik
Türkeş, 1968 sonrasında üniversitelerde etkili olmaya başlayan sol hareketlere karşı “Türk milliyetçiliği” ideolojisini savundu. Gençlik hareketini “Dokuz Işık” doktrini etrafında şekillendirdi. Bu dönemde Ülkü Ocakları ve milliyetçi gençlik teşkilatları yaygınlık kazandı.
12 Eylül ve Zor Yıllar
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Türkeş, 3 gün içinde teslim oldu. 4,5 yıl süren tutukluluk döneminde, hakkında idam istemiyle dava açıldı. 1985’te tahliye edilen Türkeş, 1987 yılında siyaset yasağının kalkmasının ardından yeniden siyasete döndü.
MHP’ye Geri Dönüş
1992’de, kapatılan partilerin yeniden açılmasına izin veren düzenleme sonrası, Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ismi ve amblemiyle MHP’nin mirası yeniden canlandırıldı. Aynı yıl yapılan kongrede Türkeş, partinin yeniden MHP adıyla yoluna devam etmesine öncülük etti ve yeniden genel başkan seçildi.
Türkeş’in Vefatı ve Mirası
4 Nisan 1997’de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Alparslan Türkeş, 80 yaşında hayata veda etti. 8 Nisan’daki cenaze törenine yüzbinlerce kişi katıldı. Beşevler’deki anıt mezarına defnedilen Türkeş’in mezarına, Türkiye’nin dört bir yanından ve Türk dünyasından getirilen topraklar serpildi. Kuzey Kıbrıs, Kırım, Türkistan ve Hoca Ahmet Yesevi türbesinden getirilen topraklar, onun Türk milletine ve dünyadaki Türk varlığına verdiği önemi simgeliyordu.
Türkeş, 28 Yıldır Unutulmuyor
Vefatının üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen Alparslan Türkeş, fikirleriyle, teşkilat anlayışıyla ve “Lider Doktrin Teşkilat Disiplin” şiarıyla anılmaya devam ediyor. Türk milliyetçiliğinin kurumsallaşmasında, ülkücü hareketin yaygınlaşmasında ve millî ideolojinin siyasi alana taşınmasında oynadığı rol, hâlâ güncelliğini koruyor.