ABD’nin gümrük tarifeleri, kısa vadeli çıkarlar için yapılan Faustvari pazarlıklara benziyor. Trump yönetimi, ticaret savaşlarını kazanabileceğini öne sürerek, ABD’nin ekonomisine zarar verirken, küresel güveni tehdit edebilir ve borçlanma maliyetlerini artırabilir.
Faust Efsanesi ve Ticaret Politikaları
Almanya’daki bir seyahatimde, Faust efsanesinin etkileyici yorumunu yapan Johann Wolfgang von Goethe’nin evine rastlamak bir tesadüf oldu. Faust’un hikâyesi, kısa vadeli güç ve zenginlik için ruhunu şeytana satan bir simyacıya dayanır. Trump yönetiminin gümrük vergileriyle yaptığı son açıklamalar, tıpkı Faust’un yaptığı gibi, kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadeli ekonomik tehlikeleri göz ardı eden bir pazarlık olarak değerlendirilebilir.
Ticaret Savaşlarının Güven Üzerindeki Etkisi
Ticaret savaşları, ABD ile ticaret ortakları arasındaki güveni sarsmış durumda. CEO’lar ve yönetim kurulu üyeleri arasında güven azalmışken, birleşme ve satın alma piyasaları da yatırım iştahında ciddi bir daralma yaşadı. Bu yılın ilk iki ayında, birleşme ve satın alma işlemleri son 20 yılın en düşük seviyesine indi. Bunun nedeni, Trump yönetiminin geniş çaplı gümrük tarifeleri uygulaması ve ekonomiye dair belirsizliği artıran bir dizi politikasıdır.
Kısa Vadeli Çıkarlar ve Uzun Vadeli Sonuçlar
Trump yönetimi, ABD’nin ticaret savaşında üstünlük sağlayacağına inanıyor, çünkü ABD’nin mal ve hizmet ihracatı diğer büyük ticaret ortaklarına kıyasla daha az önemli. Bu nedenle, gümrük tarifeleri ABD ekonomisine zarar verse de, diğer ülkeler, özellikle Çin, Kanada ve Avrupa Birliği, daha fazla zarar görecektir. Ancak, ticaret savaşları yalnızca mal ve hizmetlerle sınırlı kalmıyor; sermaye kontrollerini de içeren bir genişleme söz konusu.
ABD’nin Borçlanma Maliyetleri ve Küresel Güven
ABD’nin büyük ticaret ortakları, ABD hükümet borçlarının dörtte birini ellerinde tutuyor. Eğer bu ülkeler, ABD menkul kıymetlerinin alımına bir vergi getirirse, ABD’nin borçlanma maliyetleri artabilir. Ayrıca, daha fazla yerli sermaye Hazine ihalelerine yöneldiğinde, faiz oranları yükselir ve bu durum mortgage faizleri, kredi kartı faiz oranları ve işletmelerin borçlanma maliyetlerini artırabilir.
ABD’nin Borçlanma Sistemi Üzerindeki Etkiler
Böyle bir vergi, ABD tahvil getirilerini doğrudan etkileyebilir. Ticaretin agresif silah olarak kullanılmasına bağlı olarak, ABD’nin ticaret ortakları bu tür önlemleri almak zorunda kalabilir. Bu durum, “karşılıklı yok edici güven” yaratabilir ve ABD’nin en büyük ticaret ortakları, bu tür bir politikanın uygulandığı bir ortamda, kendi çıkarlarını korumak için karşılık verebilir.