Suriye’deki Kürt siyasi aktörler, ülkenin geleceğine yönelik kapsamlı bir dönüşüm talebiyle yeni bir uzlaşıya vardı. Reuters’a konuşan Kürt yetkililer, Şam yönetiminden federal, çoğulcu ve demokratik parlamenter sistem talep ettiklerini duyurdu. Söz konusu plan, Suriye’nin yeniden yapılandırılması sürecinde Kürtlerin merkezi değil, bölgesel bir yönetime sahip olmasını hedefliyor.
PYD ve ENKS Arasında Federalizm Üzerinde Uzlaşı
Kürt siyasi gruplar arasında düzenlenen toplantıda, daha önce ayrışan iki ana yapı – Türkiye’nin terör örgütü olarak tanıdığı PYD ile Barzani’ye yakın Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) – federalizm vizyonu konusunda ortak zemin oluşturdu. Reuters’ın haberine göre taraflar, Suriye’nin birliği korunarak her bölgenin kendi idari, siyasi ve kültürel kimliğini sürdürmesini esas alan bir taslak metin üzerinde anlaştı.
SDG ile Şam Arasında Anlaşma Vardı, Şimdi Gözler Anayasal Statüde
Geçtiğimiz ay, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasında yapılan geçici anlaşma kapsamında, SDG’ye bağlı silahlı birliklerin merkezi orduya entegre edilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Kürt temsilciler, bu anlaşmanın yeterince kapsayıcı olmadığını ve anayasal güvence içermediğini savunuyor.
Reuters’a konuşan Kürt siyasetçi Badran Jia Kurd, mevcut mutabakatın “yerel yasama meclisleri, bölgesel yürütme organları ve güvenlik birimleri” için anayasal teminat içermesi gerektiğini ifade etti.
ENKS Başkanı: Federalizm Suriye’nin Birliğini Korur
ENKS Başkanı Süleyman Oso, federalizmin Suriye’nin birliğini tehdit etmediğini, aksine güçlendireceğini savundu. Oso’ya göre, farklı etnik ve dini grupların aynı çatı altında birlikte yaşayabilmesinin en rasyonel yolu bölgesel özerkliği yasal olarak tanımaktan geçiyor.
Şam’dan Federal Sisteme Soğuk Bakış
Suriye’nin geçici yönetimine liderlik eden Ahmed Şara, daha önce yaptığı açıklamalarda federal sisteme karşı olduğunu dile getirmişti. The Economist’e konuşan Şara, Suriye halkının bu modele sıcak bakmadığını, dolayısıyla mevcut geçiş sürecinde federalizmin “ülkenin çıkarına olmadığını” savundu.
