Nobel ödüllü ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Türkiye’deki mevcut siyasal tablo üzerine dikkat çeken bir açıklama yaptı. Türkiye’nin, küresel gelişmeler ışığında artık karar vermesi gerektiğini belirten Acemoğlu, “Ülkenin önünde iki yol var” diyerek, ya Avrupa ile entegre bir demokratik düzene geçileceğini ya da otoriter bloklarla yakınlaşılacağını söyledi.
“İmamoğlu’ndan Önce de Demokrasi Hastaydı”
Acemoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından önce bile Türkiye’de demokrasinin zayıf bir noktada olduğunu vurguladı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a meydan okuyan, hatta onu koltuğundan edebilecek potansiyele sahip olan İmamoğlu, birçok kişinin inandırıcı bulmadığı suçlamalarla tutuklandı. Ama Türk demokrasisi zaten hastaydı.”
“Gezi’den Bu Yana İlk Kez Bu Kadar Güçlü Protestolar”
Acemoğlu, yaşananların sadece hukuk ve siyasetle sınırlı olmadığını, aynı zamanda Gezi Parkı olaylarından bu yana Türkiye’de görülen en yaygın protestoları tetiklediğini belirtti. Bu gelişmelerin Türkiye için kritik bir dönemeç olduğunu vurguladı.
ABD ve Küresel Düzen Değişiyor: Türkiye Ne Yapacak?
Acemoğlu’na göre, Donald Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda, ABD demokratik değerlerden uzaklaşabilir. Trump’ın Putin ve Çin gibi otoriter liderlerle daha yakın ilişkiler kurması, NATO ve Avrupa ile olan bağları zayıflatabilir. Bu yeni düzende Türkiye’nin de karar verme aşamasına geldiğini söyledi:
“Türkiye ya Avrupa ile entegre bir demokrasi yoluna girecek ya da ABD-Rusya-Çin eksenine yaklaşacak.”
“Avrupa Yolu Hâlâ Mümkün Ama Demokrasi Şart”
Acemoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik perspektifini tamamen kaybetmediğini, ancak bunun için demokrasiye dönük ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin NATO’daki rolü, büyük ordusu ve stratejik konumuyla Avrupa için önemli bir ortak olduğunu belirten Acemoğlu, şunları ifade etti:
“Avrupa’ya Türk göçü artık eskisi kadar ürkütücü görünmeyebilir. Avrupa pazarına entegrasyon, teknoloji ve sermaye ile Türkiye’nin verimliliğini artırabilir. Ama bu yol, demokrasiye dönüşten geçer.”
“Türkiye, Bozulan Kurumlarını Onarmalı”
Türkiye’nin Avrupalı ortaklarına demokratik kurumlarını onarmaya çalıştığına dair güçlü sinyaller vermesi gerektiğini söyleyen Acemoğlu, şu şartları sıraladı:
- Sivil toplumun önünü açmak
- Protesto hakkını tanımak ve meşru kabul etmek
- Gençlerin siyasete katılımını teşvik etmek
- Avrupa’yı ortak görmek
“Erdoğan Radikal Bir Değişime Gider mi?”
Acemoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte yönünü değiştirdiğini hatırlatsa da bu kez gerekli olan dönüşümün daha kapsamlı ve kurumsal nitelikte olduğuna dikkat çekti. Kürt siyasetini sisteme entegre etmeye çalışmanın ötesine geçilmesi gerektiğini söyledi:
“Eğer Erdoğan bu dönüşümü başlatmazsa, Türkiye’de siyaset daha çatışmacı ve belirsiz hale gelecektir.”
“Demokrasiye Dönüş Liderlik Gerektirir”
Acemoğlu’nun dikkat çektiği son başlık ise liderlik ihtiyacıydı. Türkiye’nin geleceği açısından gerekli dönüşümün ancak vizyoner bir liderlikle mümkün olduğunu belirtti. Bu liderin kim olacağı ise şu an için belirsizliğini koruyor.