Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’nin hızla artan endüstriyel su tüketimi nedeniyle ciddi bir su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kaldığını vurguladı. Ardıç, özellikle sanayi sektörünü su tasarrufu ve verimliliği konularında acil önlem almaya çağırdı. “Egemenliğin yolu, su, gıda ve enerji bağımsızlığından geçer” diyen Ardıç, sürdürülebilir üretim politikalarına dikkat çekti.
“Su Stresi Kıtlığa Dönüşebilir”
Ardıç, Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık 1313 metreküp su miktarıyla halihazırda “su stresi yaşayan ülkeler” arasında yer aldığını belirtti. Ancak mevcut su tüketim trendlerinin devam etmesi durumunda, 2050 yılı itibarıyla bu rakamın 1000 metreküpün altına düşeceği öngörülüyor. Bu da Türkiye’yi, Birleşmiş Milletler kriterlerine göre “su kıtlığı” çeken ülkeler sınıfına sokacak.
En Çok Su Tüketen Sektörler Açıklandı
ASO Başkanı, en fazla su kaybının yaşandığı sektörlerin başında gıda, tekstil ve metalik olmayan mineral imalatının geldiğini açıkladı. Bu sektörlerde su yönetimi politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirten Ardıç, verimlilik odaklı dönüşümün kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Basit Önlemlerle Büyük Kazanç Mümkün
Ardıç, endüstriyel alanda uygulanabilecek su tasarrufu önlemlerine de değindi. Özellikle:
- Basınçlı temizlik sistemlerinin yaygınlaştırılması,
- Arıtılmış suyun yeniden kullanımı,
- Yağmur suyu hasadı sistemlerinin kurulması,
gibi adımların, hem ekonomik hem de çevresel anlamda ciddi katkılar sağlayacağını ifade etti.
ASO’dan Su Verimliliğine Yönelik Projeler
Ardıç, ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgeleri’nde su verimliliğini artırmaya yönelik projelerin hayata geçirildiğini ve yağmur suyu toplama sistemleri konusunda aktif çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Bu projelerin diğer sanayi bölgelerine de örnek olması hedefleniyor.
“Sürdürülebilirlik, Sanayinin Önceliği Olmalı”
Türkiye’nin su kaynaklarını korumak için sanayi sektörünün aktif sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Ardıç, şu mesajla sözlerini tamamladı:
“Geleceğimizi su, gıda ve enerji bağımsızlığı belirleyecek. Bu nedenle çevreye duyarlı sanayi politikalarını benimseyip kararlılıkla uygulamalıyız.”