Bazı Avrupa Birliği (AB) liderleri, ABD’nin Avrupa’nın güvenliğinden giderek daha fazla uzaklaşmasının potansiyel sonuçlarını değerlendirirken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, kıtanın ABD’nin koruması altında kalmasının en güçlü savunucularından biri olmaya devam ediyor. Meloni, Avrupa’nın güvenliğini sağlamak için NATO ve ABD ile güçlü bağların korunması gerektiğini vurgulayan bir lider olarak dikkat çekiyor.
Meloni’nin Geleneksel Atlantikçilik Savunusu
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, geçtiğimiz Pazar günü Londra’da yapılan gayriresmi zirvede ortaya koyduğu doktrini doğrultusunda, NATO’nun tam katılımı olmadan Avrupa’nın savunmasının mümkün olmadığı yönündeki görüşünü yineledi. Bu tutum, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un Avrupa’nın stratejik özerkliğini artırma çabalarından farklı bir yaklaşımı yansıtıyor. Macron, Fransa’nın nükleer korumasını tüm Avrupa’ya yaymayı önererek, kıtanın savunma gücünü artırmayı hedeflemişti. Oysa Meloni, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana süregelen Atlantikçilik anlayışını savunarak, ABD ve Avrupa arasındaki siyasi, ekonomik ve savunma ilişkilerinin korunması gerektiğini belirtiyor.
AB’nin Güvenliği İçin Batı Birliğinin Önemi
AB zirvesi öncesinde, Meloni’nin tutumu, Avrupa’nın ABD’nin koruması altında kalması gerektiğini savunan bir doktrini tekrar gündeme getirdi. Meloni, Avrupa’nın gelecekteki güvenliğini sağlamanın ancak güçlü bir transatlantik birlik ile mümkün olacağına inanıyor. Bu görüş, Fransa’nın Avrupa’nın savunma yeteneklerini güçlendirme yönündeki çabalarına karşıt bir duruş sergiliyor. Meloni, Macron’un önerilerinin aksine, NATO’nun birliğini korumayı ve Avrupa’nın savunma stratejisini ABD ile olan ilişkileri güçlendirerek ilerletmeyi savunuyor.
İtalya, Trump yönetimi ile kurduğu yakın ilişki sayesinde, transatlantik ilişkilerin güçlü bir şekilde devam etmesini isteyen ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Meloni’nin bu tutumu, özellikle Ukrayna’nın güvenliği ve Avrupa’nın jeopolitik durumu için kritik bir öneme sahip.
Meloni’nin Trump ile Yakın İlişkileri
Meloni’nin Donald Trump ile yakın ilişkileri, onun Avrupa’daki birkaç “Trump fısıldayıcısı” arasındaki yerini sağlamlaştırıyor. Trump, Meloni’yi defalarca “harika bir kadın” ve “büyük bir lider” olarak tanımlamıştı. Ocak ayında Meloni, İran’da tutuklu bulunan İtalyan gazeteci Cecilia Sala’nın serbest bırakılması için Trump’ın Florida’daki Mar-a-Lago malikanesine giderek önemli bir diplomatik başarıya imza attı. Bu hamle, Meloni’nin İtalya içindeki siyasi gücünü artırırken, aynı zamanda transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Batı Birliğinin Geleceği ve Meloni’nin Rolü
Meloni, Fransa Cumhurbaşkanı Macron‘un stratejik özerklik anlayışını bir kenara bırakıp, daha çok geleneksel bir Atlantikçi duruş sergileyerek, Avrupa’nın ABD ile olan bağlarını sürdürme yönünde çaba sarf ediyor. Avrupa’nın, değişen jeopolitik koşullarda ABD’nin korumasına ve desteğine duyduğu ihtiyacın arttığı bir dönemde, Meloni’nin NATO ve transatlantik ilişkilerin savunuculuğu, Avrupa’nın güvenliği için kritik bir strateji olarak öne çıkıyor.